İkinci Burun Estetiği
İkinci burun estetiği ameliyatı, daha önce yapılmış olan burun estetiği ameliyatından kaynaklanan şekil bozukluklarını ve fonksiyonel problemleri çözme amaçlı bir onarım ameliyatıdır. Ülkemizdeki hekimlerimizin burun estetiği ameliyatlarındaki cerrahi deneyimi, pek çok Avrupa ülkesindekilerden bile daha fazla olmasına rağmen, son yıllarda bu ameliyat sayısındaki çok ciddi artış, ikinci burun ameliyatı konusunda da ilgili kişileri bilgilendirme ihtiyacını gündeme getirmiştir. Burun estetiği ameliyatlarının yaklaşık %10 oranında ikinci bir ameliyat gerektirecek sorunlar çıkarması olasıdır. Tüm gelişmiş ülkelerde yapılan burun estetiği ameliyatları için de bu revizyon oranı geçerlidir. 2016 yılının Aralık ayında New York’ta düzenlenen ve en prestijli plastik cerrahi kongrelerden bir olan Cutting Edge toplantısında da Amerikalı önemli müellifler %10 oranında revizyon yaptıklarını söylemişlerdir.
Tekrar yapılacak bir ameliyat şüphesiz hastalar için çok arzu edilecek bir şey olmasa da lüzum halinde mecburen başvurulan bir gerçekliktir. Burun sırtı veya burun ucunda oluşabilecek her tür çıkıntı, çöküklük, kalınlık, yana kayma, fazla kalkıklık, burun ucu düşmesi, nefes darlığı gibi sorunların neredeyse tamamı ikinci burun ameliyatı ile düzeltilebilir. Ancak bu operasyonu yapacak olan cerrahın ikinci burun ameliyatları konusunda gerçekten çok deneyimli olması şarttır. Çünkü ilk ameliyatta bağlı yapışıklıklar ve deformasyonlar normal anatomiyi değiştireceği için bu tür sorunlara aşina cerrahların tercih edilmesi çok önemlidir. Ayrıca hastanın da, deformasyonun derecesi ile orantılı gerçekçi bir beklenti ile bu sürece katılması önemlidir.
Yapılacak ilk görüşmede, sorunların enine boyuna ortaya konulması, düzeltme için ne gibi yöntemler izleneceği cerrah tarafından detaylı bir şekilde açıklanır. İlk ameliyatların tasarlanmasında da kullanılan simülasyon programları ile ikinci ameliyatta oluşması beklenen şekil ve düzeltmeler konusunda bilgisayardan yardım alınabilir. Burun içi muayenesi ile de orta bölmede yer alan septum kıkırdağındaki devam eden sorunlar, burun eti şişlikleri ve diğer burun içi sorunları tespit edilir.
Minik kusurlar için özellikle tekrar ameliyat olmayı çok istemeyen hastalarda dolgu kullanımı ile düzelme sağlanabilmektedir. Genellikle küçük çöküntülerin giderilmesi için veya burun ucu projeksiyonunu arttırmak için ben bu yönteme seçilmiş hastalarda zaman zaman başvurmaktayım. Ancak daha ciddi sorunlar ile başvuran hastaların sorunlarını düzeltmek için ikinci burun estetiği ameliyatı gerekli olmaktadır.
İkinci burun estetiği ameliyatlarında burnun iç kısımlarında mevcut kıkırdaklar onarım için kullanıldığı gibi bazen kulaktan veya kaburgadan kıkırdak dokusu ve/veya saçlı deri altındaki yumuşak dokudan destek almak gerekebilir. Bu komşu dokular burundaki eksik dokuları tamamlamak ve deformasyonları düzeltmede kamuflaj yapmak için kullanılır. Bu komşu dokuların kullanımı, kulakta deformasyona veya saçlı deride herhangi bir soruna neden olmaz. Saç kesmeye de gerek duyulmaz. Kaburgadan doku almak gerektiğinde ise göğüs altında 4-5 cm’lik bir iz ve birkaç gün nefes alıp verme sırasında bir miktar ağrı olabilir. Kaburgadan kıkırdak almaya alternatif olarak yurt dışından getirilen kadavra kıkırdaklarının da kullanılması mümkündür. Komşu dokulardan elde edilen bu kıkırdak ve yumuşak dokularda erime pek görülmez. Kadavradan elde edilenlerde ise erime ihtimali biraz daha fazla olmak ile birlikte takip ettiğim çok sayıda hastamızda böyle bir duruma rastlamadım.
İkinci bir ameliyat yapabilmek için ilk ameliyatın üzerinden en az sekiz ay tercihen bir yıl geçmesi gerekir. Çünkü öncelikle ilk ameliyata ait ödemlerin düzelmesi, burnun geleceği son halini alması ve tekrar ameliyat yapmaya uygun hale gelmesi için zaman gerekir. İkincil ameliyatlar oluşmuş olan sorunun derecesine bağlı olarak 2-4 saat kadar sürer. Kemik için müdahale gerekmeyen durumlarda atel kullanılmaz. Burun iç kısımlarında çok müdahale gerektirmeyen hastalarda tampon kullanımına gereksinim duyulmaz. Sadece flasterler kullanılır. Kemik ve burun içi müdahalesi gerektiren hastalarda atel ve tampon da kullanılır.
Burun ucu ve/veya burun sırtının yana kayma sorunları pek çok nedenle görülebilmekte olup en sık nedenler olarak burun septum kıkırdağının eğiklikleri, burun ucunun düzeltilmemiş asimetrileri, burun deliklerini ayıran ve kolumella adını verdiğimiz bölgeye yerleştirilen greftlerin kayması gibi durumlar sayılabilir. Burun ucunun ve/veya sırtının ortada olup olmadığını değerlendirmek ancak çeşitli açılardan gözlem yaparak mümkün olmakta idi. Ben bu tür yana kayma sorunlarını tam olarak düzeltmiş olduğumu teyit etmek amacı ile “rinoplasti gönye cihazı” adını verdiğim bir aparat geliştirdim ve patentini aldım. Bu cihaz, ameliyat bitiminde hem burun ucunun hem burun sırtının orta hatta olduğunu teyit eden özelliklere sahiptir. Bugüne kadar sadece gözlem ile karar verdiğimiz bir konuda daha objektif değerlendirme imkanı sağlayan bu cihaz, burun estetiği ile ilgilenen tüm cerrahların da kullanımına sunuldu. Yaklaşık altı aydır ister birinci ister ikinci olsun tüm burun estetiği ameliyatlarımda kullandığım bu cihaz sayesinde burnun orta hatta olduğuna daha çok emin olmaya başladım.
Sonuç olarak imaj kavramının gittikçe artan önemi nedeniyle burun estetiği ameliyatı hızlı bir ivme ile artış gösterirken bunun %10’luk doğal bir izdüşümü olan revizyon ameliyatları da bu trendin bir parçası olmak durumunda kalmıştır. İlk ameliyat için kullanılan yöntemlerden belirgin teknik farklılıklar gösteren ikinci burun ameliyatları, daha deneyimli ellerde arzu edilen imajın tekrar geri kazanımını ve hastanın mutluluğunu sağlayacak önemli bir operasyondur.
Op. Dr. Aret Çerçi Özkan
Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı