Sigara bebekte zeka geriliği yapabilir!
Uzm. Dr. İlknur Yaşar
ilknur.yasar@medicalpark.com.tr
Sigara kullanımı, tedavi gerektiren, kronik, nükslerle seyreden, mortalitesi yüksek salgın bir hastalıktır. Sigara içme hastalığı bir madde bağımlılığıdır. Sigaranın içindeki nikotin maddesi esrar, eroin ve kokainden sekiz kat daha fazla bağımlılık yapar. Sigarayı ilk kez deneyen her üç kişiden biri tek bir sigarayla bağımlı hale gelir.
Dünyada en çok ölüme yol açan iki nedenden birisi açlık, diğeri tütün kullanımı. Dünyada her 10 saniyede bir kişi sigaradan ölüyor. Dünyada her yıl sigaraya bağlı hastalıklardan yaklaşık 5 milyon kişi ölüyor. Ülkemizde ise her yıl 100.000 kişi hayatını kaybetmektedir. Sigaranın kronik bronşit, amfizem gibi solunum yolu hastalıkları, kalp krizi, inme (felç), damar sertliği ve tıkanıklıkları, kemik erimesi, gangren ve kısırlık gibi birçok hastalığa neden olduğu bir gerçektir. Gebelikte sigara içen kadınlarda erken doğum, ölü doğum ve düşük yapma riski artmakla birlikte bebeklerinde de düşük doğum ağırlığı, gelişme ve zeka geriliği, astım, bronşit ve orta kulak iltihabı oluşma riski yüksek olur. Sigara içmediği halde tütün dumanına maruz kalan pasif içiciler de, aktif içiciler gibi risk altındadır. Ölüm ve hastalık gelişme riski hiç sigara dumanına maruz kalmayanlara göre 2-10 kat daha fazladır.
Sigarayı nasıl bırakabiliriz?
Sigara içen kişi kendi kendine sigarayı bırakabilir. Kendi kendine bırakmayı denediğinde zorlanıyorsa ya da başarılı olamıyorsa bir sigara bırakma polikliniğine başvurup, doktor gözetiminde etkinliği kanıtlanmış tıbbi tedavi yöntemlerinden faydalanabilir.
KİŞİYE ÖZGÜN TEDAVİ
Tedavi süresi ayda bir yapılan görüşmeler ile en az 3 aydır, 6. ayda ve 1. yılın sonunda ise hasta mutlaka kontrole çağrılır. İlaç tedavisinin yeterli miktarda ve sürede kullanılmaması sigaraya yeniden başlama riskini doğurur. Tek başına sigarayı bırakma başarısı %3-5 arasında iken, doktor kontrolünde kullanılan ilaç tedavisinin 1 yıllık başarı oranı %30-35’ler civarındadır.
ELEKTRONİK SİGARA işe yaramaz
Günümüzde giderek yaygınlaşan çeşitli tıbbi olmayan sigara bırakma yöntemleri vardır (akupunktur, hipnoz, elektronik sigara, bio-rezonans, vs.). Bu yöntemler bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış yöntemler değildir ve önerilmemektedir. E-sigaranın gerçeğini bıraktırdığına dair istatistiksel olarak anlamlı tıbbi bir kanıt yoktur. E-sigara, sigarayı çok iyi taklit ederek sigara içme davranışını pekiştirir ve davranışsal bağımlılığı sürdürür. Ayrıca içerdiği nikotin normal sigaradan alınan nikotinden çok daha fazladır. Bu da nikotin bağımlılığını artırarak sigara kullanımının artmasına ya da sürmesine neden olur. Ayrıca e-sigara sadece nikotin değil, sigaradakine kıyasla daha az olsa da kanserojen ve toksik maddeler içermektedir. Pek çok sigara tiryakisi, sigarayı birden bırakamayacağını ancak yavaş yavaş bırakabileceğini düşünür. Halbuki birden bırakıldığında başarı oranı çok daha yüksek olmaktadır. Aynı şekilde daha düşük nikotin veya katran içeren sigaraya geçmenin ve özel filtreler kullanmanın sigarayı bırakmada başarı oranını düşürdüğü gösterilmiştir.